Kurtarma istasyonları depremden önce kurulmalı

Chartered Lojistik ve Taşımacılık Enstitüsü (The Chartered Institute of Logistics and Transport – CILT) Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Abide Gülel, İstanbul depremi öncesinde; insan kurtarma ekipmanları, tıbbi müdahale ve temel ihtiyaç maddeleri istasyonlarının depremden etkilenmeyecek noktalara şimdiden kurulması çağrısında bulundu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin Hatay ayağında; AFAD koordinasyonunda bizzat yer alan iş insanı Abide Gülel, İstanbul depremi yardım lojistiği konusunda önemli bilgiler verdi.

Abide Gülel, bugün yaptığı yazılı açıklamada şu noktalara dikkati çekti:

ULAŞIM AĞI FELÇ OLACAK

“İstanbul’da beklenen deprem, altyapıları tahrip edecek, ulaşım ağını felç edecek ve yardım malzemelerinin ulaştırılmasını engelleyecektir. Artçı şoklar ve salgın hastalıklar gibi ikincil afetler, etkilenen alanın durumunu dinamik olarak değiştirecektir. Müdahale sürecindeki öngörülemeyen ortam; talep, arz ve bilgi iletişim modellerinin değişmesine neden olacak ve bu da afet yardım malzemelerinin yönetiminin karmaşıklığını artıracaktır.

Afetler sonrasında talep bilgisi sınırlı, kaba ve hatalıdır. Afet ortamının sürekli değişmesi nedeniyle afetin etkisini kesin olarak değerlendirmek oldukça zordur. İyi bir planlamaya da zaman yoktur.

Bu nedenle, afet yardımı tedarik zinciri ve afet envanterinin önceden konumlandırılması şarttır.

DEPREMDEN ETKİLENMEYECEK NOKTALARA KURULMALI

Afet ortamında, afetlerin meydana gelmesinden önce ve sonra yardım malzemelerinin nereye yerleştirileceği afet yardım operasyonlarının performansını önemli ölçüde etkilemektedir. İstanbul depremi öncesinde; insan kurtarma ekipmanları, tıbbi müdahale ve temel ihtiyaç maddeleri istasyonları depremden etkilenmeyecek noktalara şimdiden kurulmalıdır. İstasyonlar; birincil merkez istasyonlar (limanlar, havaalanları); ikincil merkezler (kalıcı merkezi depolar) ve üçüncül merkezler (yerel dağıtım merkezleri) şeklinde üç katmanlı olmalıdır.

İYİ BİR KOORDİNASYON İÇİN TEK KARAR VERİCİ OLMALI

Bir afet durumunda; kurtarma ve yardım operasyonlarına katılan yüzlerce yardım kuruluşu bulunmaktadır. Birden fazla yardım aktörü arasındaki koordinasyon mekanizmalarının tasarlanması her zaman etkili ve verimli afet yardımı tedarik zinciri yönetiminin anahtarıdır.

Uluslararası yardım aktörleri, felaketlere ve krizlere hazırlık amacıyla yardım malzemelerini stokluyor ve dünya çapında uzun vadeli insani yardım sağlıyor. Yerel yardım aktörleri ise çok daha yakın oldukları için ilk acil durum malzemelerini ulaştırmak için ana gücü oynuyorlar. Etkilenen bölgelerin arazisine, altyapısına ve demografik özelliklerine daha aşinadırlar.

Yardım malzemelerini yönetmenin zorlukları; belirsiz talep, sınırlı lojistik kapasiteler, zayıf bilgi geri bildirimi ve birden fazla karar verici nedeniyle büyük ölçüde artmaktadır. Tepe noktadaki karar verici mümkünse bir kişi olmalı.

HÜKÜMETLER EN GÜVENİLİR GÜÇTÜR

 Felaketlerde, afet ortamının karmaşıklığı arttıkça koordinasyon platformunun dinamik bir şekilde tasarlanması gerekmektedir. Ulusal düzeyde hükümet genellikle koordinasyon platformunda öncü rolü üstlenir.

Gelişmekte olan ülkelerde hükümetler, afet yardım operasyonlarında en güvenilir güçlerdir. Ayrıca, yardım malzemelerini etkili ve verimli bir şekilde sağlamak için farklı sosyal organizasyonları ve özel firmaları koordine etmede de öncü rol üstleniyorlar. Eğer hükümet başarısız olursa halk acı çeker.

ORDU KRİTİK YARDIM GÜCÜDÜR

Ordu, çok sayıda yardım malzemesini dağıtma konusunda çoğu yardım kuruluşundan daha gelişmiş lojistik kapasitesi ve uzmanlığıyla donatılmış özel ve kritik bir yardım gücüdür.

ZAYIF İLETİŞİM İSRAFA NEDEN OLUYOR

Afet sonrası ortam sürekli değiştiğinden, yardım malzemelerinin miktarı, türü ve yeri hakkında son derece belirsiz talep bilgileri karşısında karar vericilerin toplam talebi ve tedarik edilecek mevcut kaynakları tahmin etmesi zordur. Bu da arz ve talep arasında önemli bir uyumsuzluğa neden olur.

Yanlış bilgi, etkilenen bölgeye tekrar tekrar aynı hizmetin verilmesine neden olur. Bu da yardım kaynaklarının kıtlığını daha da kötüleştirir.

İSTENMEYEN BAĞIŞLAR LOJİSTİĞİ TIKIYOR

Afet sonrası ayni bağışların çoğu, gerçek talebi bilmeden spontane olarak yapılmaktadır. Yardımsever vatandaşlardan gelen bu istenmeyen bağışlar her zaman lojistik sistemlerinde tıkanıklığa neden olur.

Malzeme tedarikinin önceliğini ciddi şekilde bozan, sınırlı depo alanlarını kaplayan, ulaşım ağlarını tıkayan ve yardım operasyonlarını baltalayan istenmeyen yardım malzemelerinin belirlenmesi, önceliklendirilmesi, taşınması ve depolanması için zaman ve kaynaklar harcanmaktadır.”

EN BÜYÜK ÖNLEM 

Savunmasız kişilerin acılarını hafifletmek için, yardım malzemelerinin nihai yararlanıcılara etkili ve tarafsız bir şekilde ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Abide Gülel, İstanbul depremine karşı alınacak en büyük önlemin, en kötü durumdaki 100 bin binanın acil yıkılıp yeniden yapılması olduğunu sözlerine ekledi.

Manşet resim: google

EKOVİZYON DERGİ -ekovizyon.com.tr

Facebook Comments

POST A COMMENT.