Çin’le bir ticaret savaşı riski global büyümeye ve emtia talebine zarar verme riskini taşıyor

SAXO BANK EMTiA STRATEJİ MÜDÜRÜ OLE HANSEN YILIN BİRİNCİ ÇEYREĞİ HAKKINDAKİ TAHMİNLERİNİ AÇIKLADI:

“YENİDEN DENGELEME HAREKETİ”

Saxo Bank’ın Emtia Strateji Müdürü Ole Hansen, Emtiaların 2016 yılında tekrar kazanç getirmeye başladıktan sonra bu performansın 2017’de devam etmesi için bazı engellerin ortadan kalkması gerektiğini belirterek, “En azından piyasanın yeniden dengelenmesi için petrol üreticilerinin söz verdiği ve gereken kesintileri yapması gereklidir “dedi.

Saxo Bank Emtia Strateji Müdürü Ole Hansen, 2017 yılının birinci çeyreği hakkındaki tahminlerini açıkladı. Bloomberg emtia endeksinin altı yıldır ilk defa 2016’da kâr yaptığını söyleyen Hansen, “ Üçte biri enerji, metal ve tarımda gerçekleşen ana emtialardaki performansı temsil eden getiriler, endüstriyel metaller ve enerji üzerinde yoğunlaşmıştır” dedi. Ünlü analist sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu performansı 2017’ye taşımak için çeşitli engellerin başarıyla ortadan kaldırılması gereklidir. Donald Trump 20 Ocak’ta resmen başkan olacak ve piyasalar ABD’nin büyümeyi nasıl canlandırmayı planladığını dikkatle izleyecek. Trump büyüme yanlısı politikaları sunma konusunda başarılı olabilse de özellikle de Çin’le bir ticaret savaşı riski global büyümeye ve emtia talebine zarar verme riskini taşıyor”.

“Emtia talebini ölçme söz konusu olduğunda Çin her zamanki gibi dikkatleri üzerinde toplayacaktır. Aralık ayında Kuzey Çin’de kontrolden çıkmış gibi görünen kirliliğe karşı yükselen savaş, döviz ve likidite korkularıyla birleştiğinde büyümeyi ve dolayısıyla özellikle de endüstriyel metallerdeki talep büyümesini düşürme potansiyeline sahiptir.”

“Enerji sektörü bölünmüş bir odak noktası olacaktır. ABD doğalgaz piyasası ABD’deki kış şartlarının zorluğuna ve bunun sonucundaki gaz talebine göre belirlenecektir. Petrol piyasası ise Opec ve Opec dışı üreticilerin söz verilen üretim kesintilerini yapma becerisine odaklanacaktır. Aynı zamanda Kasım anlaşmasının dışındaki özellikle Libya, Nijerya ve ABD gibi ülkelerdeki üretim seviyelerini de takip edecektir.”

“Birinci çeyrekte petroldeki en büyük risk, Aralık ayındaki iyimser gelecek dönem petrol iddialarının rekora varmasının ardından potansiyel, uzun bir likidasyondan kaynaklanıyor.”

“2017’ye girerken ham petrol, tedarikin arzı karşılayacak düzeye düşürülmesiyle birlikte piyasanın sonunda yeniden dengeleneceği beklentisinden faydalanmaya çalışacaktır. Bu, Opec ve Opec dışı üreticilerin piyasayı dengelemek için söz verdikleri ve gereken kesintileri yapacağı varsayımına dayanmaktadır.”

Söz konusu petrol piyasası olduğunda hiçbir şeyin basit olmadığını söyleyen Ole Hansen, ”2017’nin ilk çeyreğinde Brent ham petrolün varil başına 50 $ olacağı muhtemel olsa da piyasa, dikkatini giderek üretim kesintilerinin olup olmayacağına yöneltmeye başlayacaktır” dedi. Opec’in açıklanan üretim hedeflerine uyma konusundaki başarısız geçmişini, Libya ve Nijerya’daki üretim artışı potansiyelini ve ABD kaya petrolü üreticilerinin buna karşı olası toplu yanıtı düşünüldüğü zaman, çeşitli durumlarda daha düşük seviyeler ve yüksek zirveleri görebiliriz diyen ünlü analist açıklamalarına şöyle devam etti:

“Özellikle de WTI ve Brent ham petrolündeki 900 milyon varillik bileşik uzun konum düşünüldüğünde bu belki ilk çeyrekte gerçekleşebilir. Bu rekor boyutun konumu, düşük değişkenlik ve uyumun korunmasını gerektirir. Bu gerekliliklerin herhangi birinin yerine getirilmemesi, petrolün 5$ ve 10$ arasında düşebileceği hızlı bir gerilemeyi tetikleyebilir.”

“Ancak hem Opec hem de Opec dışı üreticilerin kesintiyi anlaşmaya varılan miktarlarda yapmayacağını bekliyoruz. Bu, yeniden dengeleme sürecini geciktirebilir ve yıl içinde daha sonra fiyat düzeltmelerine yol açabilir.”

“Piyasa dışı gelişmeler de petrol fiyatlarının belirlenmesinde çeşitli roller oynayacaktır. Donald Trump, ekonominin canlandırılması için vergi kesintilerinin ve artan altyapı harcamalarının söz verildiği bir platformda ABD seçimlerini kazandı. Bu sözler şu ana kadar doları güçlendirdi ve ABD enflasyon riskleri yeniden fiyatlandırıldıkça tahvillerin rotasyonunu da tetikledi.”

“Korumacılık, daha güçlü bir dolar ve yükselen finans maliyeti riski, bazı yükselmekte olan piyasalar için potansiyel sorun olabilir ve ağırlığı petrol talebine kaydırabilir. Buna karşılık olarak İran’ın tekrar piyasaya girmesine karşı konulan yaptırım riski oluşabilir, bu yüzden petrol piyasası büyük hareketlerin yaşanacağı bir yıl daha geçirecek gibi.”

“Tüm bu unsurlar dikkate alındıktan sonra Brent ham petrolün ortalama fiyatının 2016’daki 45$/varilden 2017’de 54$/varile ulaşacağını görüyoruz. Yılın en yüksek fiyatı (yaklaşık 60$/varil) muhtemelen artan ABD üretiminin ve Opec üretim kesintilerinin uzatılmamasının piyasanın belirli bir aralığa yerleşmesine yol açacağı ikinci çeyrekte görülecektir.”

Ham petrol

Yukarı

Aşağı

Petrolün artan talebi karşılayacak yeni yatırımları çekmesi için 55-65$/varil arasında olması gerekiyor

Opec ve Opec dışı üreticiler söz verdikleri üretim kesintisini yapamıyor

Kilit ihracatçı ülkelerde jeopolitik belirsizlik artıyor

Nijerya ve Libya’daki artan ihracat ve ABD üretim düşüşünün sona ermesi

Donald Trump İran’a karşı yaptırımları yeniden devreye sokuyor

Hedge fonlarının rekor uzunluktaki vadeli pozisyonunun düzensiz bir şekilde çözülmesi

 

Daha yavaş EM büyümesi (şahin Fed, ticari savaş)

Altının dört yıldır ilk defa 2016’da kâr getirmeye başladığını ifade eden Hansen, “ Ancak yılı iki yarıya böldüğümüzde, 2017’nin ilk yarısı 2016’nın başlangıcında kıymetli metallerde görülen negatif duyarlılığın bir kopyasıdır” dedi.

Büyüme yanlısı ABD yönetimi politikalarının, 2016’nın son çeyreğinde tahvillerin hisse senetlerine dönüşümünü tetiklediğinin altını çizen Hansen sözlerine şöyle devam etti:

“ABD Merkez Bankası’nın birkaç faiz arttırımı, artan tahvil gelirleri, daha güçlü dolar ve daha yüksek borsa fiyatlarıyla birleşince altına bakış değişti ve “kağıt” yatırımlardan kaçışa yol açtı”.

“Hedge fonları rekor uzunluktaki vadeli altın pozisyonunu %85 oranında kesti, borsa ürünlerine yatırım yapanlar 2016’nın ilk 10 ayında gelen 600 tonun 225 tonunu çekti.”

“Doların özellikle de EUR ve JPY karşısındaki durumu hala belirsiz, ama doların yüksek olma potansiyeliyle birlikte rüzgar karşı taraftan eseceğe benziyor. Yeni ABD yönetimiyle birlikte umutların eylemle yer değiştireceğini görmeyi beklesek de Kasım 2016 başkanlık seçimlerinin ardından tahvil gelirlerindeki hızlı yükselişin süresi dolmuş olabilir. Artan enflasyon beklentileriyle birleştiğinde, göreli zorlanmış gerçek getiri görebiliriz.”

“Altın, dolar ve ABD gerçek getirileri arasındaki yüksek ters ilinti 2016’nın son aylarında ciddi bir karşı rüzgar yaratmıştı.”

“Trump’ın başkanlığı başlangıçta yatırım amaçlı metallerde negatif olarak algılansa da bu izlenimi değiştirecek çeşitli risklerin olduğunu görüyoruz. Brexit ve Trump’ı bize getiren artan popülist oylar Almanya, Fransa ve Hollanda’daki kilit seçimlerden sonraki belirsizliği arttırabilir. ABD’de özellikle de Çin ile ticari savaş riski ve Twitter’dan yürütülen dış politika, güvenli bölge varlıklarına olan talebi arttıracak gibi görünüyor.”

“Altının geçen yıl 2011’in düşüşünü kıramayışı, metali destek arayışı içinde bıraktı. Aralık 2015-Haziran 2016 hareketinin %76,4’ü düzeltildikten sonra 1.125$/oz destek bulduğu oldu. 2017’nin başında altının zorlandığını görüyoruz ama bazı güçlü negatif faktörler ortadan kalkmaya başladıkça, ilk çeyrekte bir temel oluşma ihtimali var.”

1. çeyrekte altın aralığının 1.100$ ve 1.200$/oz arasında olduğunu ve yıl sonu öngörüsünün de 1.325$/oz olduğunu görüyoruz.

Altın (kıymetli metaller)

Yukarı

Aşağı

Çok fazla ABD büyümesinde piyasa fiyatlandırması ve aşırı şahin FOMC

Trump’ın büyüme yaratma sözü, tahvillerin hisse senetlerine dönüşümünü sürdürüyor

Global enflasyon beklenenden daha hızla yükseliyor

Nakit krizinden dolayı zayıf Hindistan talebi

Düşük tahvil getirilerine yol açan yenilenmiş menkul kıymetler piyasası karmaşası

“Parite açığı” EUR/USD’yi 1€’e getiriyor

Yeni şeriata uygun altın kuralı piyasaya yeni bir nefes getiriyor

 

“Endüstriyel metaller 2016’nın sonundaki emtia canlanışını, güçlü Çin talebine ve Trump sonrasında ABD büyümesine ve bunun sonucunda talebin artışına dair umutlara dayandırarak sürdürdü. Bir yıldan uzun süredir hareketsiz kalan bakır Kasım ve Aralık’ta neredeyse %15 yükseldi. Trump’ın seçilmesi ve altyapı harcamalarını destekleme sözü New York, Londra ve Şangay’daki vadeli işlemler borsasındaki spekülatif talep artışındaki büyük bir tetiklemeye yardımcı oldu.”

“Temel anlamda, tedarik büyümesinin bastırılacağı ve bunun da Çin güçlü bakır talebini devam ettirdiği sürece piyasayı destekleyeceği bir yıl görüyoruz. Ancak, Çin’in Aralık ayında mali durumunu kontrol altına almak için daha zayıf büyümeye izin verme niyetinin sinyalini vermesinin ardından bu durum sorgulanabilir.”

“Trump bakır fiyatlarındaki son yükselişi karşılamaya yetecek güçte bir talebi oluşturacak canlanmayı sağlayamayacak gibi. Altyapı sözünü tutsa bile 1 Ekim’de başlayacak olan sonraki ABD mali yılından önce bu gerçekleşemez ve ondan sonra da birkaç yıla yayılacaktır. Bu riski ticari savaşlar ve korumacılık tehlikesinden doğan EM talebine eklediğimizde, üst düzey bakırda 2016 2,75$/lb seviyesinin ötesinde sınırlı üst sınır görüyoruz ve metalin 2,25$/lb olarak düzelme riskini görüyoruz.”

Ole Hansen Hakkında:

Ole Hansen Saxo Bank’a 2008’de girdi ve 2010 yılından beri Emtia Stratejisi Başkanıdır. Temel prensipler, piyasa duyarlılığı ve teknik gelişmeler tarafından tanımlanan global emtia piyasalarının stratejilerini ve analizlerini yapmaya odaklanmıştır.

Ekovizyon Dergi/ekovizyon.com.tr

Facebook Comments

POST A COMMENT.