“2017’de muhtemelen ABD Hazine Bonosu getirileri %3 yükselecek”

Saxo Bank’ın Sabit Gelir İşlem Masası Başkanı Simon Fasdal, “2017 muhtemelen 2011’den beri ilk defa 10 yıllık ABD Hazine bonosu getirilerinin %3 yükseldiğini gördüğümüz yıl olacak” dedi.

Saxo Bank’ın Sabit Gelir İşlem Müdürü Simon Fasdal, 2017 yılının birinci çeyreği hakkındaki tahminlerini açıkladı. Tahviller kavşakta bekliyor diyerek ilk çeyreğin özetini yapan Simon Fasdal, “Arka plandaki global temellerin değişmesi ve mali politikalardaki para tabanlı niceliksel rahatlama 2017’ye daha yüksek temel getiri ortamını hazırladı. Tahviller kavşakta bekliyor. 2017 muhtemelen 2011’den beri ilk defa (2013’teki ufak istisnayla birlikte) 10 yıllık ABD Hazine bonosu getirilerinin %3 yükseldiğini gördüğümüz yıl olacak” dedi. Fasdal sözlerine şöyle devam etti:

“Bu öngörü 2016 sonlarında arka plandaki global temellerdeki değişime ve örneğin ABD’de başlatılan yükselen mali politikalara getirilen para tabanlı niceliksel rahatlamalardaki (mühimmattan) politik kaymalara dayanmaktadır”.

“Global enflasyonun sonucu, başka pek çok faktörün de devreye girmesiyle birlikte ciddi oranda görülebilir;

  • Beklenen genel büyüme artışı ABD ve bazı Avrupa ülkeleri için darboğaz oluşturarak (sağlıklı) fiyatlandırma gücünün iyileşmesine yol açabilir.
  • Düşük petrol fiyatlarının negatif enflasyon etkisi (özellikle son olarak 26$/varile düşüş) ortadan kalkabilir ve bunun yerini nötr veya pozitif etki alabilir ve sonra petrol mevcut düzeylerden yaklaşık 50$/varile çıkabilir. Diğer bileşenlerle birlikte (artan gıda fiyatları dahil) bu, enflasyon sürpriz endekslerini yükseltmeye devam edecektir, bu yüzden ABD Hazine bonosu getirilerini %3’e yaklaşması mümkündür.
  • Çeşitli bölgelerin daha yüksek büyümeye girmesi azımsanabilir, özellikle de gelişmiş piyasalardaki daha yüksek büyümeden doğan yükselen piyasa beklentilerindeki pozitif etki, güçlü dolar ve emtiayla birleştiğinde”.

Cehenneme giden yol?

Bunun, 2017’nin tahvillerden uzak durulması gereken bir yıl olduğu anlamına gelmemesi gerektiğini söyleyen Simon Fasdal, “Ama süreyi yakalamaya karşı kredi primlerinin arasındaki kavşaklar kritik olacaktır ve global temel getiriler ABD 10Y %3’e tırmandığı sürece ikincisini yakalamak daha mantıklıdır” dedi. Tahvil piyasalarındaki 2013’teki erime korkusu ihtimali düşüktür diyen Fasdal görüşlerine şöyle devam etti:

“Yükselen piyasalarda da geçerli genel pozitif görünüm sağlıklı yerel mali koşullar oluşturacaktır ve EM, daha yüksek yatırım akışları ile daha destekleyici fonlardan faydalanacaktır”.

“Avrupa Merkez Bankası en azından 2017’nin ilk çeyreğinde niceliksel rahatlama ve tahvil alım azaltımı yorumunun düşük olasılığıyla, Avrupa QE ve diğer politik önlemlerin (yükselen ABD mali politikaları dahil) genel bileşimi ve yüksek enflasyon; kademeli olarak yükselen temel getirilere rağmen alım-satım farkı ürünlerinin iyi performans göstermesi için sağlıklı bir denge sağlayacaktır”.

“Bu senaryodaki büyük riskler çok daha güçlü ABD doları, enflasyon şoku (çok olası değil) ve Çin’in büyümesiyle ilgili belirsizliktir”.

Draghi, Houdini gibi sihir yaratacak mı?

“ABD getirileri zaten yükselmişken ve daha fazla yükselme riski varken, pozitif trendler 1. çeyrekte devam ederse büyük soru şu olacaktır: AMB başkanı Mario Draghi ne yapacak? En pozitif senaryoda kurumsal Avrupa’yı hızlandıracak güçlü dolardan, iyileşen global büyümeden ve beklenen mali politikalardan dolayı Avrupa’nın beklenenden daha hızla iyileştiğini görebiliriz. Aynı zamanda fiili ve beklenen enflasyon sonunda yükselecek ve Draghi’yi mevcut QE programının rahatlık alanının dışına taşıyacaktır”.

“Burada sorun, nazikçe nasıl çıkılacağıdır. En kademeli yaklaşımda bile Avrupa temel getirilerindeki hızlı artıştan kaçınmak çok zor görünüyor, QE dünyası ve gerçek dünya valüasyonları arasındaki mesafe büyüdükçe ve bu boşluk genişledikçe etki daha büyük olacaktır. Draghi kademeli bir geri çekilmeyi elde etmek için tüm becerilerini kullanarak “gereken her şeyi” yapacaktır ve bir tür AMB Houdini etkisi yaratacaktır ve bu da çok fazla konuşma ve biraz sihir gerektirecektir”.

“Bu yüzden sonraki çeyrekte Avrupa temel getirilerinde daha dikkatli olmalı. Devlet ve diğer alış satış farkından kaynaklanmayan ürünlerde daha uzun süreli riskler toplamından kaçınmalıyız. Birinci çeyrekteki riskler toplamı yüksek alış satış farkı olan ürünlerde, kurumsal ABD veya yükselen piyasalarda, ayrıca kredi primlerine odaklanan bazı düşük süreli Avrupa getirilerinde beklenmelidir. Konumlanmada, birden çok varlığa ve çeşitlendirilmiş bir yaklaşıma ve hedge kapasitelerine odaklanma benimsenmelidir”.

“Birinci çeyreğin sonraki aşamalarında yeni fırsat pencereleri sunulabilir; tahvil piyasalarına giriş, toplu menkul kıymetler vadesinden ve tahvil getirilerinin karşı olgunluğundan dolayı çok çekici olabilir”.

Ekovizyon Dergi/ ekovizyon.com.tr

Facebook Comments

POST A COMMENT.