Yılın Birinci Çeyreği Tahmini: “Verimli Nokta”

 

Saxo Bank Hisse Senetleri Strateji Müdürü Peter Garnry, Amerikan hükümetinin mali yılının başlangıcı olan Ekim 2017’ye kadar Trump’ın ekonomi üzerinde doğrudan bir etkisi olmayacağı için Boğa piyasasının kırılgan olabileceğini söyledi.

Saxo Bank Hisse Senetleri Strateji Müdürü Peter Garnry, 2017 yılının ilk çeyreğine dair görüşlerini açıkladı. Menkul kıymetlerdeki Boğa ilerlemesi birinci çeyrekte ideal verimililikle aynı çizgi doğrultusunda olmakla birlikte, Trump’ın mali politikasının dördüncü çeyreğe kadar devreye girmeyecek olması nedeniyle, yükselen beklentilerin uyarı olabileceğini söyleyen Peter Garnry, “2017 yılına girerken Donald Trump’ın 8 Kasım’da kazandığı zafer yatırımcı iyimserliğini hızlandıracak bir faktör gibi gözükse de belki de biraz fazla abartılmıştır. Daha yüksek tüketici ve yatırımcı güveni, yüksek enflasyon beklentisi ve yükselen varlık fiyatları gibi trendler Trump’ın zaferinden evvel zaten yerleşmişti. Sermaye piyasalarındaki ilerleme kuvvetli bir şekilde devam etmekle beraber, özellikle enflasyonun boğa piyasasında ilk savunma hattı olması aşağı yönlü riskler yükselmiştir” dedi.

Euphoria’nın pençesi

Amerika tüketici güveninin 2004 yılından bu yana en yüksek seviyesine geldiğini söyleyen ünlü analist, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika sermaye piyasaları tüm zamanların en yükseklerine ulaştı. Şubat ayında berbat bir yıl gibi gözüken 2016 yılı sermaye piyasaları için iyi bir yıl oldu ve MSCI World dolar cinsiden %10 yükseldi. Petrol piyatlarının geri dönüşü sonucu Brezilya hisselerinin yok oluştan kurtuluşu sayesinde Latin Amerika kazanan oldu”.

“Dolar spot Endexinin %5 düşme ve büyüme endikatörlerinin hayal kırıklığı yarattığı ilk yarıda Avrupa ve Japon hisseleri yüksek seviyelerde kötü performans gösterdi. Nitekim Haziranda başlayan yüksek büyüme, artan ücretler ile yüksek enflasyon beklentileri içeren mevcut trend neticesinde dolar güçlendi. Avrupalı ve Japon hisse piyasaları tekrar yükselerek 2016 yılını küçük pozitif kazançlarla kapattı”.

“Trump’ın zaferiyle beraber, piyaslar yüksek mali dalgalanma ve yüksek büyümeyi hesap dışı bırakıyorlar. İşte asıl bu sebepten dolayı boğa piyasası kırılgan olabilir. Nedenine gelirsek; Trump’ın Amerika hükümetinin mali yıl başlangıcı olan Ekim 2017’ye kadar ekonomi üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak. Bunun sonucu olarak, pozitif hisse piyasalarının devamı için birinci çeyrekte makro datanın sonuç getirmesi gerekmektedir”.

Uyarı

Daha önce açıkladıkları son çeyrek tahminlerinde, global hisselerin 2003 yılından bu yana en yüksek değerlerine ulaştığının altını çizmiş olduklarını ifade eden ünlü analist Peter Garnry,

Fakat bunun bir tehlike olmadığını zira son 20 senenin ortalama seviyelerini yansıttığını daha önce belirtmiştik. Hisselerin zaman içinde kuvvetli pozitif bir hali vardır bu da onları ‘short’ etmeyi tehlikeli bir oyun haline getirir çünkü bu oyundan sağ çıkmanın yolu iyi bir zamanlama yeteneğine sahip olmakta yatar. Aşağıdaki tablo altı aylık forward getiri ortalamasını beş P/E alanine karşı göstermektedir. P/E seviyeleri 33 ün üstüne çıktıkları hariç, tümü kısa dönem positive kazanç beklentileri içermektedir. Global hisseler 22.1x EPS i takip ediyor ve aslında ideal noktadalar zira kazanç seviyeleri mütevazi büyüme seviyelerini yansıtıyor. Bu durum büyümenin beklentiyi aşması durumunda potansiyal bir yüksek değerleme imkanını ortaya çıkarır ki, aslında tam olarak sermaye piyasalarında tahmin edilende budur. Global hisse senetlerinin kar payının %2.5 ve global uzun dönem bono getirilerinin %1.5 olması karşılaştırıldığında hisse senetlerinin avantajlı olacagını unutmamakta yarar vardır”.

“Diğer taraftan, makro data global ekonominin sonunda Büyük Finansal Krizin baskısından kurtulduğunu desteklemezse bu çabuk yükselen beklentiler sermaye piyasalarını çabuk bir %10 drawdowna hazırlamaktadır. Sermaye piyasalarında bir engel oluşacaksa ilk uyarı atışı bilançolarda olacaktır çünkü bu hisseler büyümenin ve enflasyonun en iyi göstergeleri olacaktır” dedi.

Enflasyon ölçüsü

2017’nin büyük teması reflasyona henüz ulasıp ulaşmadığımız olacaktır diyen Garnry, birinci çeyrek tahminlerine şöyle devam etti:

“Zira sıkılaşan Amerika iş gücü piyasasının yüksek ücretlerle şu anda 2009 yılından beri en yüksek seviyelerde olmakla beraber hala tarihi düşük seviyelerde olan yüksek enflasyonu hareketlendirecektir”.

“Hazirandan bu yana 10 yıllık başa baş ölçüsü ile ölçülen enflasyon beklentisi (nominal bono getirisi ile enflasyon farkı – ayarlanmış bono getirisi) 50 baz puan yükselmiştir, bu da şu anda %2’ye yaklaşıktır ve Amerika hükümet bono yatırımcılarına küçük bir beklenen getiri bırakmaktadır. Potansiyel daha yüksek oranlar korkusu, hisse ve bono arasında çapraz değerlemelerde büyük bir hararetlenmeye sebep verdi çünkü nominal bono sahibi yatırmcılar risklerini bir yandan düşürürken bir yandan, tarihi olarak beklenenin üzerinde enflasyon dönemlerinde en iyi performans veren varlık sınıfı olan hisse senedi risklerini arttırmaktadır. Bu önemli dinamik dolayısıyle, enflasyon beklentilerine 2017 de artan hisse

senedi riskleri olanların önemle dikkat etmeleri gerekir. Eğer Amerika’daki 10 yıllık başa baş oranları Ocak ayında %2 nin üzerine çıkmaz ise yatırımcılar tarihsel olarak geçerli volatilite seviyeleri dolayısıyla hala ucuz olan aşağı yönlü hedge etmeleri gerekir”.

Amerika hisselerine iddiaya girme

“Amerika hisseleri digger gelişmiş hisse piyasalarından yukarı performans gösterdikleri bir yıl daha gerçekleştirdi. Nitekim bizim görüşümüze göre aksi yönlü hareket edip Amerika hisslerinin ağırlığını düşürerek Avrupa ve Japon hisseleri tercih edilmeli”.

“Eğer S&P 500 ün sektör birleşkenlerine detaylı olarak bakarsanız beklentilerin enerji ve sağlık sektörlerinde aşırı yükseltildiğini görebiliriz. Analistler sağlık sektöründe %30 EPS büyüme beklemektedir. Olumsuz manşetler, GDP içerisinde yükselemiş sağlık masrafları durumunda pek olası bulmadığımız bir şey. Enerji sektörünün önümüzdek 12 ayda %260 EPS büyümesi öngörülmektedir. Kuvvetli bir rebound beklensede petrol fiyatlarının yükselmesi ile beraber bizim daha temkinli beklentimiz en iyi durumda enerji sektöründe EPS nin en fazla bir misli olacağıdır”.

“Diğer yandan, FED beklentisi kısa dönem USD yi desteklemekte ve daha yüksek global ihracat hissesiyle Avrupa ve Japon firmalarına ilave rüzgar sağlamaktadır. İlave olarak bu iki piyasa geçen 12 ay içerisinde düşük performans göstermiş ve aksi pozisyon iddiası için hazırlamıştır. Avrupa hissleri en kötü fiyatlanmış hisselerdir çünkü analistler gelecekteki karlar konusunda fazlaca pesimistiktir ki bizim fikrimize göre düşük EUR ve Avrupa Topluğu büyümesini gerçek zamanlı takip eden Euro büyüme edikatörlerine şu anda yıllık %2.4 seviyesindeki yüksek dahili büyüme dolayısıyla yukarı yöne sürpriz yapabilir”.

“Çin hisseleri birinci çeyrekte çirkinleşebilir çünkü Çin para birimi düşen büyümenin sürükleme etkisini ofset etmek için devalue olmaya devam ediyor. Her ne kadar bu politikanın Hong Kong’daki para piyasalarında kırmızı ikaz vermesi gibi amaçlanmamış sonuçları olmuş ve Çin hisselerine potansiyel itme etkisi yaratmaktadır. İlave olarak Çinin hava kirliliği krizi, büyüme hedeflerini önemli miktardarlarda düşürmesine zorlayabilir, bu da Çin menkul kıymetlerini olumsuz etkileyecektir”.

Birinci çeyrekte devam edecek döngüler

“2016 yılın büyük bir kısmında savunmacı sektörleri düşük performans sergiledi (sağlık hariç) fakat Trump’ın zaferi her şeyi terse çevirdi ve şimdi momentum özellikle döngüselleri olan finansallar öncelikli ilerliyor”.

“Finansallar belli ki mevcut oran beklentileri ile hareket etmektedir ve Amerika iş gücü piyasası tam istihdama doğru ilerlerken ve enflasyon beklentileri yükselirkenetmektedir FED’in beklentisi 2017 yılında 3 oran yükseltilmesi öngörmektedir. Ekonomideki 10 sektör içinde yüksek oranlara en pozitif tepkiyi veren finansallardır. Çünkü bu daha yüksek büyüme, dolayısıyla kredi büyümesi ve daha iyi bir net faiz marjı, yatırım bankaları için FICC segmentinde daha yüksek kar demektir”.

“Eğer oranlar yukarı yönlü doğrusallığını devam ettirirse gözüken hisse stratejisi finansalları, enformasyon teknolojisi, tüketici ürünleri ve sağlık sektörünüdaha fazlalaştırmaktadır (gayri menkul hariç). Çünkü bu dört sektör en düşük net borç/ EBIDA oranına sahiptir. Bu dört sektör dünya hisse hisse piyasasının %53’üne karşılık gelmektedir. Kuvvetli momentum ve mevcut makro resme bakılırsa birinci çeyrekte yukarıdakı dört sektör için genel olarak hisseler konusunda müsbet görüşümüzü koruyoruz”.

“Yüksek faiz oranlar bazı sektörleri kötü etkileyecektir. Yüksek faiz oranlarına en büyük risk enerji sektöründe bulunmaktadır. Bu sektör en yüksek kaldıraç oranına sahipdir ve net borç/EBIDA oranı 6 olup döngüsel bir sektör için tehlikeli bir yüksekliktir. Eğer sektör yükselmiş petrol fiyatlarını göremezse faiz oranlarının yükselmesi enerji firmaları arasında borç krizi yaratabilir”.

Ekovizyon Dergi/ekovizyon.com.tr

Facebook Comments

POST A COMMENT.