Adnan Ateş yazdı;
Denver kenti önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı; ETHDenver 2022. ETHDenver bir innovasyon festivali konsepti ile organize edildi. SporkDAO’nun Haziran 2021’de ortaya çıkması ile ETHDenver, dünyada DAO’nun tartışıldığı ilk etkinlik olma özelliğini de taşıyor. Yazılımcılar, Blockchain uzmanları, girişimciler, yatırımcılar kısacası geleceğin teknolojisine ilgi duyan birçok insan bu etkinliğe yüksek oranda katılım sağladı.
Bu organizasyon merkezi yapıların köküne kibrit suyu döken organizasyonlardan bir tanesi. Kurduğu ağda ‘Bizans Generalleri Problemi’nden (Bknz: 1) yola çıkarak insanların karşısına yeni bir teknoloji ortaya çıkan, altcoinlerin en değerlisi ‘Ethereum’un kurucusu, mükemmel ağı kuran Rus asıllı, Kanada vatandaşı Vitalik Butterin, ETHDenver Konferansı’na pijama ile teşrif etti. Vitalik’in giydiği pijama en çok Türkiye’den ses getirdi. Son 2 gündür sosyal medyada bu tartışılıyor. Dünya’da ki gelişmeleri anlamakta zorlananlar olabilir ama Vitalik’in giydiği pijamanın altında sadece bir vücudun olduğunu düşünenler o vücuda sahip kişinin beyninde ki girişimciliği sanırım anlamakta çok zorlanacaklar. Yazının başında ETHDenver hakkında kısa bilgi vererek başladım ama asıl amacım Türkiye’de sektöre ilgi duyanların ne kadar yanlış algılar ile meşgul olduklarına dair bir iki yorum yapmak. Amacım asla küçümsemek veya acımasızca eleştirmek değildir. Dikkatimi çeken bir ayrıntıyı paylaşmak istedim. Lütfen kimse üzerine alınmasın. Çok alıngan ve ani refleks gösteren, okumalar yapmadan eleştiren, teyzesinin müdür olan damadının tavsiyesi ile ‘white Paper’ini okumadığı, ekibini tanımadığı X coin’i alarak sabah kapısında Peorsche bekleyen o kadar çok çaresiz insan var ki. Tünelin ucunda ki ışığı görmeyen, baktıkça geleceğine bir mücrim gibi titreyen çok insan var.
Reel ekonomide hak ettiği kazancı alamadıkları için kripto teknolojisi ile şifrelenmiş dijital teknolojide şanslarını aramaları çok normal. Normal olmasına normal diyoruz ama hala ‘Kripto Para’ sektörüne şans oyunu gibi bakmakta da ısrar ediyorlar. Ekibini hiç tanımadığı, ‘White Paper’ını okuyamadığı, coinin menşei hakkında en ufak bir bilgi sahibi olmadığı irili ufaklı yatırımcılardan çok duyduğum cümle; ‘Bitcoin oynadım zarar ettim’ Birincisi Bitcoin’e yatırım yapmamışsın. Binlerce coin’den tanımadığın bir coine yatırım yapmışsın. İkincisi Bitcoin’e yatırım yapmış olsan da ‘Bitcoin oynadım’ diyerek cehaletini ortaya saçmış oluyorsun. Kripto Para ekosistemi bir kumar, loto veya şans oyunu değildir. Sen olaya Fransız kaldıkça zarar edeceğini tahmin etmek hiçte zor değil.
90’lı yıllarda bizde hal böyleyken batılı gençler (Onların evinin garajı vardı. Bizim yoktu mazereti maalesef artık geçerliliğini yitirmiş durumda), domain satın aldılar, web siteleri yaptılar, sosyal mecralar kurdular. Gelinen noktada bize ne oldu? Bizde onlara gönüllü bir şekilde içerik üreten birer editör olduk. Domain almayı, web sitesi yapmayı öğrendik ama yine tekrar edeceğim tencerenin dibine yetiştik. ETHDenver-2022 Konferansı’nda kaçırdığımız treni anlatıyor, tekrar kaçırmamamız için yol gösteriyor ama Türkiye’de Vitalik Butterin’in pijaması hararetle tartışılıyor. Anlaşılan bir şey değişmemiş! Hala mIRC ve Paltak’ta sohbet odalarında geziniyoruz.
12-13 yıl önce Kripto Para alsaydın ve hiç bozmasaydın hatta Aralık 2017’de Bitcoin 19.800 dolar seviyelerine çıkarken yani 20.000 doları test ederken de heyecan yapıp çıkmamış olsaydın kapında Lombargini ve Peorsche olurdu. Hatta garajı olan bir evinde olurdu. Garaj’da metaverse girişimciliği yapacak kadar sermayende olurdu. Ama artık çok geç. Özellikle Bitcoin için söylemekte beis görmüyorum; Bitcoin artık herkesin alamayacağı kadar birim fiyatı yükseldi. Dijital külçe altın oldu. Ama yine de bütçen kadar alabilirsin.
Türkiye’de Vitalik’in giydiği pijamanın tartışılmasını şu örnek ile yorumlamak istiyorum; 90’lı yılların başı internet ile tanıştığımız yıllar. Dünya internetin faydacı yönü ile meşgul olurken biz mIRC, MSN, Paltak gibi sohbet sitelerinde sohbet ile meşguldük. 2000’li yıllardan sonra oyun siteleri ile meşgul olduk. Pijama giyen adam 1994 doğumlu. Eminim ki kendisi 70’li yılların başında doğsaydı o zamanın gereksinimi olan teknolojiyi bu zekâ ile yine de ortaya çıkarırdı. Gelelim asıl konumuza;
90’lı yıllarda bizde hal böyleyken batılı gençler (Onların evinin garajı vardı. Bizim yoktu mazereti maalesef artık geçerliliğini yitirmiş durumda), domain satın aldılar, web siteleri yaptılar, sosyal mecralar kurdular. Gelinen noktada bize ne oldu? Bizde onlara gönüllü bir şekilde içerik üreten birer editör olduk. Domain almayı, web sitesi yapmayı öğrendik ama yine tekrar edeceğim tencerenin dibine yetiştik. ETHDenver-2022 Konferansı’nda kaçırdığımız treni anlatıyor, tekrar kaçırmamamız için yol gösteriyor ama Türkiye’de Vitalik Butterin’in pijaması hararetle tartışılıyor. Anlaşılan bir şey değişmemiş! Hala mIRC ve Paltak’ta sohbet odalarında geziniyoruz.
Nemrudun kulağına giren sinek dişi miydi erkek miydi? Taş Devri neden bitti? Taş bitmedi ki? Gibi kısır tartışmalar ile bin yıllar harcandı. İnsan yaşamına dokunmak ile kalmayan insan ve toplumların yaşamına yön veren teknolojileri yorumlamakta geç kalmamızın nedenlerinden bir tanesi de bence budur. Hangi dine, ideolojiye inanıyorsak inanalım. Kendi özelimizde bunu dilediğimiz kadar yaşamakta da özgürüz. Ama dünyayı okumakta bu kadar cahil olmamıza artık gerek yok.
İranlı çocuk hikayeleri yazarı Samed Behrengi’nin ‘Küçük Kara’ balık kitabını bir değil iki defa okuyalım. Heidi’nin ayakkabısız ayaklarının nedenini araştıralım. İktisad ve paranın geleceğine dair çok okumalar yapalım. Bireysel finansal özgürlüğe giden yol olan Kripto Para Otobanı’na girelim. Eski yan yoldan devam etmeyelim.
Sosyal Medya’da içerik üreten ve isimlerini başında ‘Kripto’ yazılan ve 1 ETH’si bile olmayan Kripto Kamillerin teknikten uzak tavsiyesi (!) ile sermayemizi riske atmayalım. Maalesef Türkiye’de Kripto Para sektörü ‘Ponzi’ yöntemi ile insan etkileşimli sosyal ağlar üzerinden besleniyor. Dolandırma amaçlı yönlendirmelere daha fazla rastlanıyor.
Blockchain tabanlı uygulama ve girişimcilik hikayelerinin hayallerini kuralım. Bitcoin bir yağmur ise Blockchain bir buluttur. Herkes gibi bizde yağmura şiir yazıyoruz. Ama asıl maharet bulutta. Blockchain yazılımcılığı ile geleceği görürsek o zaman Vitalik’in giydiği pijama sadece yüzümüze bir tebessüm olarak yansır. Yorum yapma gereği bile duymayız. Vitalik, anarşist bir para olan Kripto Parayı üreten teknolojinin üreticisi. Nakamoto ortalıkta olmadığı müddetçe en çok popüler olmayı da bence hak eden odur. Vitalik’in demek istediği bence şudur;
“Konferanslara artık takım kıyafet ile gelmek zorunda değiliz. Bizde parayı üretip güvenle de gönderip alıyoruz. Bankalara muhtaç değiliz. Sadece para değil güvene dayalı teknolojiler üreterek birçok yapıyı sonlandıra biliyoruz. Bunu yaparken de takım kıyafet giyip, kravat takmak zorunda da değiliz”
ETHDenver’ın ana teması SporkDAO, Ethereum ağında ki yoğunluk ve tekrarda olsa Ethereum ağının ölçeklenebilirliği konuşuluyor. Hatta Ethereum’a rakip olabilecek yapılar bile konuşuluyor. Konferans’tan aldığım bilgilere göre 200 Milyon Metamask bulutu varmış! Vitalik’in pijaması ile zaman harcamayın. Geç kalmış değilsiniz. Blockchain, blockchain ve yine blockchain.
- Bizans hata toleransı, Blockchain’in işleyişi açısından hayati önem taşıyan bir kavramdır. (https://scholar.google.com.tr/scholar?q=Byzantine+Fault+Tolerance+wikipedia&hl=tr&as_sdt=0&as_vis=1&oi=scholart
POST A COMMENT.