İzmir’in üretim omurgasında yıllardır varlığını sürdüren iki köklü şirket—Marbil Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Selesta Kozmetik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.—derinleşen mali dalgalanmalar nedeniyle konkordato korumasına başvurdu. İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin her iki şirket için verdiği 3 aylık geçici mühlet kararı, bölgedeki tedarik zinciri risklerini yeniden gündeme taşıyor.
Komiser heyeti gözetiminde zorlu 3 ay
Mahkemenin görevlendirdiği geçici komiser heyeti, şirketlerin operasyonel sürekliliğini, nakit akışlarını ve alacaklı ilişkilerini düzenleyen teknik süreci yürütüyor. Kritik ilk duruşma ise 26 Şubat 2026 tarihinde yapılacak.
Ekonomi literatüründe konkordato süreçlerinin özellikle nakit-kıymet dengesi bozulmuş aile şirketlerinde bir rehabilitasyon aracı olarak kullanıldığı bilinir (bkz. akademik dipnot: Uğur & Sarı, 2021, “Kurumsal Borç Yeniden Yapılandırmaları Üzerine Bir İnceleme”).
7 günlük itiraz süresi
İz Gazetesi’nin yayımladığı konkordato ilanında, alacaklılara tanınan 7 günlük itiraz süresi açık biçimde hatırlatıldı. Bu itirazların, sonraki aylarda hazırlanacak mali analiz raporlarının yönünü değiştirme potansiyeli bulunuyor.
Geçmiş konkordato örneklerinde, özellikle gıda ve hızlı tüketim sektöründeki firmalarda bu erken itirazların müzakere gücünü ciddi biçimde etkilediği görülmüştü.
89 yıllık bir markanın dar boğazı
Marbil Yağ’ın hikâyesi, 1936’da Girit’ten dönen İsmail Bilginoğulları tarafından kurulan küçük bir zeytinyağı işletmesine dayanıyor. O dönem için yenilikçi sayılabilecek rafinasyon tekniklerini Türkiye’ye uyarlayan aile, markayı üç kuşağa yayılan bir dönüşümle bugüne taşıdı.
Ancak güncel tablo, köklü markaların dahi küresel sıkışmanın dışında kalamadığını gösteriyor. Enerji maliyetleri, ambalaj giderleri ve ihracat pazarlarındaki daralmalar, zeytinyağı üreticilerinin kâr marjlarını son üç yılda önemli ölçüde törpüledi (bkz. dipnot: Avrupa Zeytin Konseyi 2024 Sektör Raporu).
Kozmetik markası da aynı dosyada
Ailenin gıda ve kozmetik ekseninde büyüttüğü diğer marka olan Selesta Kozmetik, ihracat bağlantılarına rağmen benzer bir finansal baskı altında. Kozmetik sektöründe özellikle hammadde fiyatlarındaki volatilite, şirketlerin bilanço esnekliklerini sınırlayan en büyük etkenlerden biri olarak öne çıkıyor.
Ekonomik baskı altında sektörel bir test
Torbalı sanayisi, yıllardır bölgesel üretim ekonomisinin güçlü ayaklarından biri olarak görülüyordu. Bu nedenle iki markanın konkordato süreci, yerel sanayi için yalnızca şirket temelli değil; aynı zamanda tedarikçi ekosistemini etkileyen geniş bir stres testi niteliği taşıyor.
Önümüzdeki üç ayda komiser heyetinin sunacağı teknik raporlar, alacaklı görüşmeleri ve nakit akış planlamaları süreçte belirleyici rol üstlenecek. Şirketlerin sürdürülebilir bir yeniden yapılandırmaya geçip geçemeyeceği, 26 Şubat 2026’daki duruşmada netleşecek.
BU HABERLERDE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
EKOVİZYON DERGİ – Ekovizyon.com.tr
https://www.ekovizyon.com.tr