Son beş yılda on kattan fazla artan trafik sigortası primleri, araç sahiplerini zor durumda bırakıyor. En düşük sigorta poliçesi 8 bin liradan başlayıp, sürücünün risk durumuna göre 45 bin liraya kadar yükselebiliyor. Ticari araçlarda ise bu rakamlar çok daha yüksek seviyelere ulaşıyor. Bu yüksek maliyetler karşısında vatandaşlar, sigorta primlerini düşürmek için ilginç bir formül geliştirdi: Aracı, en az riskli aile bireyinin üzerine tescil ettirmek. Bu formül sayesinde bireyler, on binlerce liralık tasarruf sağlayabiliyor. Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, bu durum, yüksek sigorta primlerinin araç sahiplerini yaratıcı çözümlere yönelttiğinin bir göstergesi.
Fiyatlardaki şok artış ve gerekçeleri
2020 yılında binek bir otomobil için 400-600 lira seviyelerinde olan trafik sigortası primleri, bugün ortalama 15-18 bin lira aralığına yükselmiş durumda. Hasar geçmişi kötü olan veya genç sürücülerin primleri ise 45 bin liraya kadar çıkabiliyor. Bu artışların temelinde, sigorta şirketlerinin maliyetlerindeki yükseliş ve trafik kazalarının artışı gösteriliyor. Sektör yetkilileri, trafik sigortalarından sürekli zarar ettiklerini ve bu zararı diğer poliçelerle kapatmakta zorlandıklarını belirtiyor.
Fiyat artışlarından en çok etkilenenler ise ticari araç sahipleri. Hafif ticari araçlarda fiyatlar 15 bin TL ila 60 bin TL arasında değişirken, minibüslerde 20 bin ila 50 bin TL, otobüslerde 50 bin ila 270 bin TL, kamyonlarda 25 bin TL ile 100 bin TL, ticari taksilerde ise 115 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Bu yüksek maliyetler, sürücüleri ya araçlarını kullanmaktan vazgeçmeye ya da sigortasız bir şekilde trafiğe çıkmaya itiyor.
“Risksiz sürücü formülü” ile on binlerce lira tasarruf
İstanbul’da sigorta acenteliği yapan İbrahim Caymaz’ın aktardığı bilgilere göre, ikinci el araç almayı düşünenler, aracı satın almadan önce sigorta primlerini detaylı bir şekilde araştırıyor. Aile bireylerinin TC kimlik numaralarını acenteye göndererek her biri için fiyat teklifi alıyorlar. Böylece, en az riskli (yani daha az hasar kaydı olan, daha uzun süredir ehliyet sahibi olan veya daha olgun yaşta olan) aile üyesinin adına aracı tescil ettirerek, sigorta primini ciddi oranda düşürüyorlar.
Bu yöntemle binek otomobillerde 40 bin liraya varan tasarruflar sağlanabilirken, ticari araçlarda bu rakamın 150-200 bin liraya kadar çıktığı belirtiliyor. Her yıl yenilenen sigorta poliçeleri göz önüne alındığında, bu tasarruflar aile bütçesi için oldukça kritik bir hal alıyor.
Sigortasız araç sayısındaki artış ve tehlikeleri
Yüksek primler, sigortasız araç sayısının artmasına da neden oluyor. Sigorta acenteleri, bu durumun büyük riskler taşıdığına dikkat çekiyor. Sigortasız araçla trafiğe çıkmak, sadece yasal bir ceza (idari para cezası) getirmekle kalmıyor, aynı zamanda olası bir kaza durumunda sürücünün tüm hasar maliyetlerini cebinden ödemesine yol açabiliyor. Aracını daha az kullanan veya sadece kısa mesafeler için çıkaran sürücülerin sayısında da artış olduğu gözleniyor.
Acenteler, müşterilerin ödeme kolaylığı sağlamak için taksitlendirme taleplerine de olumlu yaklaştıklarını belirtiyor. Kredi kartı olmayan müşterilere elden taksit imkanı bile sunduklarını ifade eden yetkililer, sektörün bu zorlu döneme uyum sağlamaya çalıştığını vurguluyor.
Kasko, trafik sigortasını solladı
Geçmişte kasko sigortasının trafik sigortasından katbekat pahalı olduğu dönemler geride kaldı. 2020 yılında kasko, trafik sigortasının beş katı kadar daha pahalıyken, bugün durum tam tersine döndü. Ortalama bir binek otomobil için 10-15 bin TL’yi bulan trafik sigortası primlerine karşılık, aracın modeline ve tipine göre 20-25 bin TL civarında kasko yaptırmak mümkün. Hasar geçmişi olan sürücülerde trafik sigortası primleri, kasko primlerini üç kata kadar aşabiliyor.
Bu durum, araç sahipleri için öncelik sıralamasını değiştirmiş durumda. Artık birçok kişi için kasko, trafik sigortasından daha uygun bir seçenek haline gelmişken, trafik sigortası zorunlu olduğu için araç sahipleri en uygun fiyatı bulmak zorunda kalıyor. Sigorta sektöründeki bu dengesizlik, gelecekte yeni düzenlemelerin gelip gelmeyeceği sorusunu da beraberinde getiriyor.
