Home / Yaşam / Şanlıurfa mutfağının kültür elçisi: Şef Ali Keskin

Şanlıurfa mutfağının kültür elçisi: Şef Ali Keskin

Şanlıurfa mutfağının kültür elçisi: Şef Ali Keskin

Şanlıurfa‘nın kadim ve zengin mutfak kültürünü dünyaya tanıtmayı misyon edinen Şef Ali Keskin, sadece bir aşçı değil, aynı zamanda bir kültür elçisi. Unutulmaya yüz tutmuş yöresel lezzetleri gün yüzüne çıkarmaya adayan Keskin, mesleki ustalığıyla geleneksel tatları modern sofralara taşıyor.

Adnan Ateş’in Yazısı:

Tarihi ve özgün lezzetlerin koruyucusu

Şef Keskin, mutfağın kendisi için taşıdığı ayrıcalıklı önemi her fırsatta dile getiriyor. Katıldığı her fuar ve festivalde, özenle hazırladığı Şanlıurfa yemeklerini gururla sergiliyor. Onun için yemek yapmak, sadece bir tarif uygulamak değil; yemeğin özgünlüğünü korumak, tarihçesini araştırmak ve bu hikayeleri paylaşmak anlamına geliyor.

“Her yemek bir hikaye, her lezzet bir tarih taşır. Benim amacım, bu mirası korumak ve gelecek nesillere layıkıyla aktarmaktır.”

Ulusal ve uluslararası tanıtım çabaları

Şef Ali Keskin, Şanlıurfa mutfağını daha üst seviyelere taşımak ve evrensel bir tanınırlığa ulaştırmak için durmaksızın çalışıyor. Gittiği her ilde, düzenlediği etkinliklerde ve açtığı kendine ait restoranda, yöresel yemeklerin hem yapımını hem de sunumunu titizlikle gerçekleştiriyor.

Keskin’in mesleki becerileri, sadece yemek pişirme tekniğiyle sınırlı değil; aynı zamanda araştırmacı ruhu, kültürel duyarlılığı ve yenilikçi sunum yeteneğiyle de öne çıkıyor. Her gün yeni bir yemeğin, yeni bir hikayenin peşine düşerek bu kültürel zenginliği yaşatmaya gayret ediyor.

Şanlıurfa lezzetlerinin Anadolu mutfağındaki yeri ve önemi

Şanlıurfa, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kalbi ve Mezopotamya medeniyetlerinin beşiği olması nedeniyle, mutfağı sadece bir yemek repertuarı değil, binlerce yıllık tarihsel ve kültürel bir mirastır.

Anadolu mutfağını genellikle sade Ege, zeytinyağlı Akdeniz, hamur işi ağırlıklı İç Anadolu ve et/kebap odaklı Güneydoğu olarak ayırırsak, Şanlıurfa bu son grubun en güçlü ve zengin temsilcilerinden biridir. Bölge mutfağı, tahıl, bakliyat ve hayvansal ürünlerin ustaca harmanlandığı, baharat kullanımının ise cesur ve karakteristik olduğu bir denge sunar.

Şef Ali Keskin, Şanlıurfa, sadece kebaplarıyla (özellikle Urfa Kebap) değil, aynı zamanda çiğköfte gibi dünya çapında tanınan bir lezzetin anavatanı olmasıyla da ünlü olduğu belirterek devamla şöyle dedi: “Ayrıca isot (pul biber) ve nar ekşisi gibi temel tatlandırıcıları mutfağın kimliğine derinlemesine işlemiştir. Tirit, içli köfte, borani ve birbirinden farklı çorba çeşitleri de Anadolu mutfak mirasına eklediği eşsiz değerlerdir. Bu lezzetler, yörenin tarihsel göç yolları üzerinde olmasının getirdiği Anadolu mutfak geleneklerinin sofistike bir birleşimidir.”

Keskin:Şanlıurfa yemekleri, genellikle bir sofra kültürü etrafında şekillenir. Paylaşım, misafirperverlik ve büyük aile yemekleri bu mutfağın sosyal boyutunu oluşturur. Dolayısıyla Şanlıurfa mutfağı, Anadolu’nun sadece beslenme biçimini değil, aynı zamanda sosyal yaşam ve geleneklerini de yansıtan canlı bir kültürel hazine görevi görür.” dedi.

 

BU HABERDE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Samandağ Gastronomi Köyü Projesi: dayanışma, eğitim ve kadın emeği bir arada 

 

EKOVİZYON DERGİ – ekovizyon.com.tr

Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize Ulaşın!