En büyük ticaret ortağı olan Amerika Birleşik Devletleri’yle olan ilişkisi giderek belirsizleştiğinden, ekonomik toparlanmayı devam ettirmek için uluslararası ticarete güvenen Avrupa Birliği (AB), Çin ile ticari ilişkilerini geliştirme arzusunda. Brexit sonrası AB, zaten bir kriz halinde iken, Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’un, Beyaz Saray’da takip etmesi beklenen korumacı politikalar önemli bir diğer endişe kaynağı olarak duruyor. AB Ticaret Komiseri Cecilia Malmstroem geçen hafta, AB’nin korumacılığa karşı savaşta Çin’in yanında yer almaya hazır olduğunu söyledi. Ayrıca Çin Cumhur Başkanı Xi Jinping’in Dünya Ekonomi Forumu’nda küreselleşme ve çok taraflılığı destekleyen konuşmasına da övgüde bulundu.
Birleşik Devletlerden sonra Çin, AB’nin en büyük ikinci ticaret ortağı iken AB ise Çin’in en büyük ticari ortağı konumunda bulunuyor. Küresel ekonominin büyüme sancıları devam ederken AB-Çin ticareti istikrarlı bir şekilde artıyor. Çin’in Gümrük İdaresi’ne göre, 2016 yılında ikili ticaret bir önceki yıla göre %3 artarak 3.610 milyar RMB (524.9 milyar ABD doları) oldu. Avrupa Politika Araştırmaları Merkezi, Çin ile olan ikili bir serbest ticaret anlaşmasının 2030’a kadar AB’nin gayri safi yurtiçi hasılasına (83 milyar avro) (88.3 milyar dolar) katkı yapacağı ve 2,5 milyondan fazla iş yaratacağını tahmin ediyor.
Dış Ticaret Birliğinin Genel Direktörü Christian Ewert “Hâlihazırda görüşülmekte olan ikili bir yatırım antlaşması, AB yatırımcılarına yasal güvence sağlayacak ve kazançlı Çin pazarına daha fazla erişim imkânı yaratacak, sonuç olarak bu anlaşma imzalanırsa Avrupa’daki Çin yatırımları artıracaktır.”dedi.
Pek çok gelişme, AB ile Çin arasındaki gelişen ticari ilişkilerin katlanarak arttığını gösteriyor. Örneğin, Belçika’nın Louvain-la-Neuve kentinde Çin tarafından Avrupa’da yapılan ilk işletme kuluçka merkezi, her iki ülkedeki şirketlerin birbirlerinin pazarlarında büyümesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu kuluçka merkezi yüksek teknoloji şirketlerinin firma kurabileceği, endüstrideki akranlarıyla ve araştırmacılarla yan yana çalışabileceği ve Avrupa pazarına yönelik teknolojilerini geliştirebileceği bir “bilgi vadisi” dir. Yaratılması beklenen 1,600 işin yüzde 60’ının Belçika’ya, geri kalanının ise Çin’e giderek yerel ekonomiyi canlandırması bekleniyor. Valon İhracat ve Dış Yatırım Ajansı’nın CEO’su Pascale Delcomminette’in yaptığı açıklamada; “Çin-Belçika Teknoloji Merkezi ise 2018’de hazır olacak. Avrupa’da Çin’in teknolojik vitrini olacak bu Teknoloji Merkezi, başta Belçikalı şirketler olmak üzere Çinli şirketler ile Avrupa’daki şirketler arasındaki bağları sıkılaştıracak” dedi.
AB-Çin ticaret rakamları açıkça zaten etkileyici, fakat pek çok kişi, daha da yüksek olabileceğine inanıyor. Gelecekteki AB-Çin ilişkisine yönelik beklentileri belki de en iyi şekilde özetleyen Brüksel merkezli AB-Asya Merkezi direktörü Fraser Cameron: “Hem AB hem de Çin, ABD’de artan korumacı eğilimlere karşı mücadele etmek zorunda kalıyor ve bunu yapmanın en iyi yolu, ikili yatırım anlaşması müzakerelerini hızlı bir şekilde tamamlamak olacaktır” dedi.
Çin Uluslararası Radyosu
POST A COMMENT.