Sabah gazetesinden Atakan Irmak’ın haberine göre, Türkiye’nin en tanınmış kuyumcularından birinin İstanbul Kapalıçarşı’daki dükkânında, akıl almaz bir dolandırıcılık olayı ortaya çıktı. Kasa görevlisi olarak çalışan Gürkan K.’nın, aylar boyunca dükkândan toplam 30 kilogram külçe altını çalarak yerine sahte külçeler koyduğu belirlendi. Bu vurgunun maliyeti ise yaklaşık 144 milyon lira olarak hesaplandı.
Kapalıçarşı’da değiştirilen altınlar
Olay, 2024 yılının Nisan ve Ekim ayları arasında gerçekleşti. Ünlü kuyumcuya ait holding iştiraki olan Kapalıçarşı’daki dükkânda kasa sayımı yapıldı. Sayım sırasında, şube müdürü Arif S. 30 adet 1 kilogramlık külçe altının sahte olduğunu fark etti. Bu şüphe üzerine güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye alan müdür, gerçeği kısa sürede aydınlattı.
Kamera kayıtlarında, Gürkan K.’nın cebinde taşıdığı sahte külçe altınlarla kasadaki gerçek altınları değiştirdiği görüldü. Şoke edici görüntüler, dolandırıcılığın sistematik bir şekilde işlendiğini gösteriyordu.
Organize bir çete mi?
Gürkan K.’nın soygunu tek başına gerçekleştirmediği, olayın ardında organize bir suç şebekesinin olduğu ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında ifadesi alınan Gürkan K., yedi ay boyunca her çaldığı külçenin yerine sahtesini koyduğunu itiraf etti. Altınları bozdurarak kripto paraya çevirdiğini ve bu yolla sanal ortamda sakladığını söyledi.
Soruşturma, Gürkan K.’ya yardım eden kişileri de gözler önüne serdi. Emniyet güçleri, Gürkan K.’nın ifadeleri doğrultusunda toplamda sekiz kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin, Gürkan K.’dan aldıkları altınları bozdurup komisyon karşılığında kendisine verdiklerini itiraf etmeleri, suçun organize boyutunu gözler önüne serdi.
Tehdit ve hapis mesajları
Soruşturma derinleştikçe, çetenin içerideki bağlantıları da deşifre oldu. Kuyumcu çalışanı Yusuf D.’nin Gürkan K.’ya gönderdiği bir mesaj, olayın planlı bir soygun olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Mesajda, “Dükkandan koy 30 kilogram altın kaçıp gidelim buralardan. Kimseye bir şey söyleme ilk önce küçük küçük yap baktın bu iş oluyor başkası adına bir ev tutar oraya gömeriz altınları arkasından da planımızı işletmeye başlarız. Patlasak da çıktığımızda keyfimize bakarız.” ifadeleri yer alıyordu. Bu mesaj, soyguncuların pişkin planını açıkça ortaya koyuyordu.
12 yıla kadar hapis cezası istemi
Yürütülen operasyonlar sonucunda gözaltına alınan sekiz şüpheliden beşi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer üç şüphelinin de adli işlemleri devam ediyor. Savcılık, şüpheliler hakkında ‘Parada Sahtecilik’ suçu kapsamında iddianame hazırladı. Şüphelilerin 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacağı belirtildi.
Bu olay, özellikle Kapalıçarşı gibi tarihi ve köklü bir ticaret merkezinde dahi güvenlik açıklarının olabileceğini ve organize suç örgütlerinin her türlü fırsatı değerlendirmeye çalıştığını gösteriyor. Güvenin esas olduğu bu sektörde, çalışan sadakatinin önemi bir kez daha ön plana çıkıyor.
Bu haberde ilginizi çekebilir:
