Kuru kim yükseltiyor?

Dolar kurundaki yükselişe ilişkin çelişkiler yer alıyor.

Dolar kuru bu hafta çok sert yükseliş yaşadı. Dün ise kazançlarını geri vermeye başladı. Son 4 hafta boyunca yabancı işlemleri incelenince ortaya çelişkili sonuçlar çıkıyor. Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:

Yıllar öncesini düşünüyoruz da, şimdikine göre çok daha geç açıklanan rakamlardan bir yoruma varmak ne kadar da zormuş meğer… Çünkü artık bugünlerde bazı rakamları bir hafta geriden izlemek durumunda kalmak bile sağlıklı yorum yapmayı zorlaştırıyor.

Yabancıların Türkiye’deki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alım satımlarından söz ediyoruz… Döviz kuru üstünde en fazla belirleyici olan göstergelerden biri.

Yabancıların son haftalardaki hareketinde genel kabul gören ve bizim de sık sık dile getirdiğimiz görüşle pek uyuşmayan bir eğilim var.

Yabancılar Türkiye’deki varlıklarını elden çıkardıklarında bu durum döviz kurunu yukarı iten bir etki yapıyor. Genel kabul gören görüşten kastımız bu. Yabancı menkul kıymetini satıyor, eline geçen Türk parasını da dövize çevirmek istiyor ve bir döviz talebi yaratmış oluyor. Bu da haliyle kurların artmasına yol açıyor.

Ama yabancı Türkiye’ye gelmek istediğinde de dövizini bozduracağı zaman kurun hep yüksek olmasını ister. Hani, alırken kazanmak gibi…

İşte acaba son haftalarda bunu mu yaşıyoruz biraz… Dolar önceki gün 3.94’e ulaştıktan sonra dün 3.77’ye kadar (saat 16.00 itibariyle) geriledi. Bunda Merkez Bankası’nın aldığı önlemler elbette etkili olmuştur olmaya da, acaba yabancıların takındıkları tutum da bunda etki yapmış mıdır?

Dört haftadır net alım var
Yabancıların Türkiye’deki hisse senedi ve DİBS alım satımına ilişkin son veri 6 Ocak gününe ait. Doların 3.94’ü gördüğü bu haftaya ilişkin bir veri henüz yok.

Zaten doların 3.94’e ulaştığı bu hafta yabancıların ne yaptığını merak ettiğimiz için veri akışındaki bir haftalık gecikmenin (ki bu gayet normal) yorum yapmayı ne kadar zorlaştırdığına vurgu yapma gereği duyduk.

Yabancılar son dört haftadır çok yüklü miktarda olmasa da net alım yapıyorlar. Yabancı yatırımcılar 9-16 Aralık haftasında net 75 milyon, 16-23 Aralık haftasında 8 milyon, 23-30 Aralık haftasında 71 milyon, 30 Aralık-6 Ocak haftasında ise 214 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdiler.

İşte genel kabul gören görüşe pek de uygun düşmeyen durum bu. Ve yine bir kez daha altını çizelim, içinde bulunduğumuz hafta yabancıların ne yaptığı çok çok önemli.

Biraz önce de vurguladık; yabancı Türkiye’de menkul kıymet aldığında dövizini bozdururken kurun çok yüksek olmasını ister tabii ki.

Acaba, kurun geldiği bu düzey Türkiye’ye yatırım yapmak için uygun mu görüldü artık, yabancıların aralık ayı boyunca çok fazla olmamakla birlikte giriş yapmasından bunu mu anlamak durumundayız?

Yabancı geliyorsa kuru kim artırıyor?
Bu haftanın rakamını görmek için bir hafta beklememiz gerekiyor. Eğer içinde bulunduğumuz hafta yabancıların kayda değer miktarda alım yaptığı ortaya çıkarsa, bir saptamada bulunacak ve bir de soru soracağız.

Saptama şu olacak: Demek ki yabancı yatırımcılar kurun bu düzeyini TL’ye dönmek için uygun gördüler; aynı zamanda kurun daha da artmayacağına ikna oldular ve Türk menkul kıymetlerine yatırım yaptılar.

Soru ise şu: Yabancı döviz getirdi ve Türk menkul kıymetlerine yatırdı ise, döviz kurunu böylesine rekor düzeylere taşıyan talebin kaynağı neydi?

Soruyu devam edelim: Yabancı döviz talep etmiyor, hatta tam tersine döviz getiriyorsa, bu talebi yaratan acaba döviz borçlusu Türk şirketleri mi?

Döviz hesapları az da olsa azaldı
Döviz kurunun artıp artmayacağına dönük gözlem için vatandaşın hareketini izlemek de bir yöntem olabilir.
Eskiden döviz kuru arttı mı vatandaş bankadaki döviz hesabını bir miktar bozdurur, sonra kur düşünce yeniden aldığı dövizini hesabına koyardı.

Ama ne zaman ki vatandaş dövizdeki artışın süreceğini, dolayısıyla daha ucuza alırım düşüncesiyle satış yaptığında zarar edeceğini hesaplamaya başladı, bu alışkanlığını terk etti.

Dolarda hızlı artışın başladığı Ekim ayından sonraki dönemde döviz tevdiat hesaplarında öyle belirgin dalgalanmalar görülmedi. Daha önce 4-11 Kasım haftasında 3.7 milyar dolarlık bir azalma olmuştu. Son olarak 30 Aralık-6 Ocak haftasında da 2.5 milyar dolarlık bir azalma görüldü.

Son haftadaki azalma acaba vatandaşın eski alışkanlığına dönmekte olduğunun bir işareti mi, bekleyip göreceğiz. Ama şu da bir gerçek, 6 Ocak’ta 3.59 civarında bir kurdan dolarını satmış olanların, daha sonraki günlerde bu kararlarından dolayı çok pişman oldukları da ortada.

Ya son haftada satılan bu 2.5 milyar dolar “kur ne olursa olsun” denilerek izleyen haftada, yani bu hafta yerine konulmak istenmiştir ya da “düşer düşer” diye umularak daha sonra yerine konulacaktır.

 

Facebook Comments

POST A COMMENT.