Denizcilik sektörünü ve lüks deniz taşıtı sahiplerini yakından ilgilendiren önemli bir vergi düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararnameye göre, daha önce vergilendirilmeyen yat, tekne ve gezinti gemisi gibi deniz taşıtlarına yüzde 8 oranında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) getirildi. Bu yeni düzenleme, hem sektörü hem de bireysel deniz taşıtı alıcılarını etkileyecek önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Hangi deniz taşıtları kapsam dışıydı?
Türkiye’de yat, kotra, tekne ve benzeri deniz taşıtları bugüne kadar ÖTV’den muaf tutuluyordu. Özellikle eğlence ve spor amaçlı kullanılan deniz taşıtları, vergilendirme açısından farklı bir statüye sahipti. Bugüne kadar motorlu taşıtlar vergisi dahi alınmayan bu taşıtlar, sadece yakıt alımlarında ÖTV’ye tabi tutuluyordu. Bu durum, yat ve benzeri lüks deniz taşıtı sahibi olmak isteyenler için bir teşvik unsuru olarak görülüyordu. Ancak, yeni düzenlemeyle bu durum tamamen değişti ve deniz araçları da karada kullanılan lüks taşıtlar gibi vergilendirilmeye başlandı.

Yeni düzenleme neleri kapsıyor?
Yayımlanan karara göre, vergilendirilecek deniz taşıtları geniş bir yelpazeyi kapsıyor:
- 18 gros tonilatoyu geçmeyen gezinti gemileri (denizde seyretmeye mahsus olanlar)
- Yolcu ve gezinti gemileri (denizde seyretmeye mahsus olmayanlar)
- Yatlar, kotralar, tekneler, eğlence ve spor amaçlı deniz taşıtları
- Kürekli kayıklar ve kanolar
Bu düzenleme ile birlikte, daha önce yüzde 0 olan ÖTV oranı artık tüm bu taşıtlar için yüzde 8 olarak uygulanacak. Bu durum, özellikle yeni bir yat veya tekne almayı düşünen bireyler için maliyeti önemli ölçüde artıracak. Örneğin, değeri 1 milyon TL olan bir tekne, bu yeni vergi düzenlemesiyle birlikte 80 bin TL daha pahalıya mal olacak. Fiyatı yüksek lüks yatlar için ise bu maliyet milyonlarca lirayı bulabilecek.
Sektör ve ekonomik etkiler
Bu yeni ÖTV düzenlemesinin denizcilik sektörüne ve ekonomiye yansımaları merakla bekleniyor. Sektör temsilcileri, bu kararın satışları yavaşlatabileceği ve piyasadaki talebi düşürebileceği endişesini taşıyor. Daha önce vergisiz alım imkanından faydalanan tüketiciler, bu ek maliyetin getirdiği yükle alım kararlarını erteleyebilir veya daha düşük segmentteki taşıtlara yönelebilir. Öte yandan, devletin bu vergiyle birlikte elde edeceği gelir, bütçeye önemli bir katkı sağlayacak. Bu vergilendirme, lüks tüketimden vergi alma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Uzun yıllardır tartışılan ancak bugüne kadar uygulanmayan bu vergi, lüks tüketim araçlarına yönelik vergilendirme adımlarının bir devamı olarak görülüyor. Daha önce lüks otomobillerde ve diğer bazı lüks ürünlerde ÖTV oranlarında yapılan düzenlemeler, devletin bu alandan gelir elde etme isteğinin bir göstergesiydi. Yat ve teknelerin de bu kapsama alınması, vergi adaletini sağlama yönünde atılmış bir adım olarak da yorumlanabilir. Ancak sektördeki profesyoneller, bu durumun deniz turizmini ve tekne imalat sanayini nasıl etkileyeceğini yakından izleyecek. Bu yeni düzenleme, yat ve tekne sahipliği maliyetlerini yeniden şekillendirirken, sektörün geleceği için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
Bu haberde ilginizi çekebilir:










