CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın, kamuoyuna yansıyan “çakar kullanımı” tartışmasına yönelik çıkışı, Türkiye’de medya–siyaset ilişkilerini yeniden masaya yatırdı. Başarır’ın beş gazeteciyi tek tek sayarak “çakarlı araç” iddiasında bulunması, hem siyasi cepheyi hem medya dünyasını farklı açılardan karşı karşıya getirdi.
Başarır, Halk TV’de yaptığı açıklamada kendi adına kayıtlı aracın “başka bir kişi tarafından kullanıldığı” yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Yandaş medya olarak tanımladığı yayın organlarının, aracın fotoğrafına “sahte şoför görseli” yerleştirerek servis ettiğini söyledi. “Bunların amacı belli; parti içi karar süreçlerine müdahale isteği” diyerek tartışmayı doğrudan siyasal manipülasyon çerçevesine taşıdı.
İddia edilen gazeteci listesi kamuoyuna tartışma açtı
Başarır, Halk TV’deki açıklamasında isimlerini vererek şunu sordu:
-
Ferhat Murat
-
Candaş Tolga Işık
-
Ahmet Hakan
-
Serkan Topel
-
Hadi Özışık
“Bu isimler çakarlı araç kullanıyor mu? İçişleri Bakanlığı ve emniyetin buna cevap vermesi gerekir.” ifadelerini kullanan Başarır, tartışmayı bireysel iddiaların ötesine taşıyarak kurumsal sorumluluğa işaret etti.
Başarır’ın üzerine yönelen karşı iddialar
İktidara yakın medya, Başarır’ın çakarlı aracını Mehmet Hazım Giray adlı bir kişiye tahsis ettiğini ileri sürdü. Başarır ise bu iddiayı doğrudan reddederek, “Aracımı kimseye vermedim. Ayrıca Giray’ın sabıka kaydı yok, onun üzerinden bir algı kuruluyor” dedi. Tartışmanın dikkat çeken yönü, bu kişisel detayların medya üzerinden siyasal pozisyon alma aracı hâline dönüşmesi.
Cem Küçük: ‘Çakarlı aracın izahı yok’
Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, Başarır’ın çıkışının ardından tartışmaya kendi köşesinden dahil oldu. Küçük, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya seslenerek şu çağrıyı yaptı:
“Gazeteci tehdit alıyorsa koruması olur; ancak tehdit yoksa gereksiz korumalar ve çakarlı araçlar iptal edilmeli. Gazeteciye ne ayrıcalık tanınıyor? Program sunmaya giderken çakarın ne anlamı var?”
Bu değerlendirme, uzun süredir dile getirilen “medya mensuplarına özel güvenlik ayrıcalıkları” tartışmasını yeniden gündeme taşıdı.
Meclis boyutu ve istihbarat tartışması
Başarır’ın bir diğer vurgusu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a yönelik oldu. Başarır, bir milletvekilinin istihbarat birimlerince takip edilmesini ve araç plakasının medyaya servis edilmesini “kurumsal teamül dışı” olarak değerlendirerek Kurtulmuş’un bu konuda Meclis’in itibarını koruması gerektiğini söyledi.
Geçmiş analizine kısa not
Türkiye’de çakarlı araç tartışması yeni değil. 2010’ların başından bu yana, kamu görevlileri dışındaki kişi ve kurumların çakar kullanımı üzerine çeşitli dönemlerde düzenlemeler yapıldı. Buna rağmen uygulamanın tam olarak disipline edilememesi, zaman zaman siyasiler ve gazeteciler üzerinden tekrar gündeme geliyor. Tartışmanın merkezinde çoğunlukla “ayrıcalıklı erişim”, “kamusal alanın istismarı” ve “güvenlik gerekçelerinin kişisel statüye dönüşmesi” başlıkları bulunuyor.
Dünyadan bazı dipnotlar:
-
Kamu Kaynaklarının Ayrıcalıklı Kullanımı Teorisi – Kamu gücünün özel çıkarlara tahsis edilmesi, kurumsal kredibiliteyi düşürür (Oates, 1993).
-
Medya–Siyaset Etkileşimi Modeli – Medya aktörlerinin siyasal süreçte sembolik güç elde etmek için görünürlük stratejileri (Couldry, 2012).
-
Güvenlik Ayrıcalığı Paradoksu – Tehdit seviyesi düşük bireylerde koruma/çakar kullanımı, kurumsal güvenliğin “algısal araç” olarak kullanıldığını gösterir (Bratton, 2017).
Kaynaklar: Halk TV canlı yayını, Türkiye Gazetesi köşe yazısı, kamuya açık Meclis açıklamaları
BU HABERDE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
EKOVİZYON DERGİ – Ekovizyon.com.tr
https://www.ekovizyon.com.tr
